Genel Anestezik Alerjisi: Belirtileri, Teşhis ve Tedavi Yöntemleri

Alerji Adı: Genel Anestezik Alerjisi Alerji riski: Nadir (perioperatif anafilaksi insidansı yaklaşık 1:5.000–1:20.000) Belirtiler: Ani hipotansiyon, yaygın ürtiker/eritem, bronkospazm, ödem, oksijen satürasyonunda düşüş, aritmi veya kardiyak arrest Çapraz reaksiyonlar Özellikle nöromüsküler bloke ediciler arasında yüksek; ayrıca lateks, bazı antibiyotikler, klorheksidin ve sugammadex çevresinde dikkat Acil Durum Belirtileri: Hızla kötüleşen hipotansiyon, hava yolu obstrüksiyonu (stridor/ödem), inatçı bronkospazm, bilinç kaybı Tedavi / Müdahale: Derhal adrenalin (epinefrin) uygulaması, hava yolu güvenliği, yüksek hacimde kristalloid resüsitasyon, gerektiğinde ileri kardiyak yaşam desteği, antihistaminik ve steroid destekleri, takipte tryptaz ölçümü ve alerji konsültasyonu Kaçınma Önerileri: Önceden detaylı öykü, bilinen tetikleyicilerden kaçınma, alternatif ilaç seçimi, ameliyathane ekiplerinin bilgilendirilmesi ve latex/klorheksidin içermeyen malzeme kullanımı Genel Anestezik Alerjisi: Tanım ve Önemi Perioperatif dönemde ortaya çıkan genel anestezik alerjisi veya perioperatif anafilaksi, anestezi uygulaması sırasında veya hemen sonrasında gelişebilen, yaşamı tehdit eden bir immün reaksiyondur. Çoğu olgu anestezi indüksiyonunda veya cerrahi sırasında kullanılan ilaçlar, lateks veya antiseptiklerle ilişkilidir. Hızlı tanı ve etkili müdahale, hasta çıkışını belirgin şekilde etkiler; bu nedenle ekiplerin erken tanı ve yönetim protokollerine hakim olması gereklidir. Klinik Bulgular ve Ayırıcı Tanı Başlıca belirtiler Anında veya kısa sürede ortaya çıkan semptomlar arasında ani hipotansiyon, taşikardi veya bradikardi, yaygın ürtiker ve kaşıntı, yüz ve dil ödemi, şiddetli bronkospazm ve oksijenasyon düşüklüğü bulunur. Cerrahi ortamda sedasyon altında olan hastalarda cilt bulguları görünmeyebilir; bu yüzden kan basıncı, hava yolu basınçları, oksijen satürasyonu ve kalp ritmlerindeki ani değişiklikler kritik ipuçlarıdır. Alerjik ve non-alerjik mekanizmaların ayrımı İgE aracılı gerçek anafilaksi ile mast hücre/komplement aracılı non-İgE reaksiyonları (anafilaktoid) ayırt edilmelidir. Opioidler gibi bazı ajanlar doğrudan histamin salınımına yol açarak benzer klinik tablo oluşturabilir; buna rağmen tedavi yaklaşımı çoğunlukla aynıdır. Kesin tanı için serum tryptaz ölçümü yardımcıdır. Acil Yönetim İlk müdahale (ilk dakikalar) Acil durumda ilk adım adrenalin verilmesidir. Bilinen yaklaşım, yetişkinlerde deriye batmayan intramüsküler (IM) uygulama olarak 0,3–0,5 mg (1:1000) mid-anterolateral uyluğa hızlı şekilde yapılmasıdır; perioperatif ağır hemodinamik bozukluklarda deneyimli ekip tarafından endovenöz (IV) küçük boluslar (ör. 10–100 µg) veya infüzyon tercih edilebilir. Eş zamanlı olarak hava yolu güvenliği, 1–2 L kristalloid hızlı sıvı resüsitasyonu ve oksijen desteği sağlanmalıdır. İleri tedavi ve destek Adrenalin dışında, yüksek hacimli sıvı verilir, şiddetli bronkospazmda inhaler veya nebulize β2 agonistler uygulanır. H1 ve H2 antihistaminikler (ör. difenhidramin, ranitidin) semptomatik kontrol sağlar; kortikosteroidler (ör. metilprednizolon) gecikmiş reaksiyonları azaltmak için eklenir ancak acil etki beklenmemelidir. Refrakter vakalarda vazopressör infüzyonları, endotrakeal entübasyon veya cerrahi hava yolu gerekebilir. İzlem, Tanı ve Alerji Çalışmaları Laboratuvar ve görüntüleme Şüpheli anafilaksiden sonra serum tryptaz seviyesi ilk örnek olaydan sonra 1–3 saat içinde alınmalı; bazal düzey 24 saat veya daha sonrası için örnekle tamamlanmalıdır. Bu değerlerde artış immunolojik mast hücre aktivasyonunu destekler. İmmünoglobulin E (spesifik IgE) testleri ve klinik görüntüleme genellikle hemodinamik stabilizasyon sonrası planlanır. Alerji değerlendirmesi Stabil dönemde hasta bir alerji-immunoloji merkezine yönlendirilmelidir. Deri prick/ intracutaneous testleri ve/veya serum spesifik IgE testleri, bazofili aktivasyon testi (BAT) gibi yöntemler tanıyı netleştirmede kullanılır. Ayrıca olaya karıştığı düşünülen ajanların belgelendirilmesi, hasta kartı veya elektronik sağlık kayıtlarına uyarı eklenmesi önemlidir. Çapraz Reaksiyonlar ve Yaygın Tetikleyiciler Perioperatif alerjilerde en sık suçlanan ajanlar şunlardır: nöromüsküler bloke ediciler (ör. suksinilkolin, rokuronyum), beta-laktam ve vankomisin gibi antibiyotikler, lateks, klorheksidin, bazı kolloidler ve nadiren protamin. Nöromüsküler bloke ediciler arasında yapısal olarak ortak quaternary ammonium grupları nedeniyle yüksek çapraz reaksiyon riski vardır. Opioidler genelde mast hücre degranülasyonunu doğrudan tetikleyerek histamin salınımına yol açar; bu durum IgE aracılı değildir ve farmakolojik olarak ayırt edilmelidir. Önleme ve Ameliyathane Uygulamaları Risk azaltma stratejileri arasında detaylı preoperatif anestezi öyküsü almak, bilinen reaksiyon öyküsü varsa şüpheli ajanlardan kaçınmak, alternatif ilaçları planlamak ve ameliyathane ekibini bilgilendirmek yer alır. Lateks içermeyen ekipman kullanmak, klorheksidin hassasiyeti varsa alternatif antiseptikler tercih etmek ve şüpheli antibiyotik alerjilerinde skin test veya alternatif profilaksi uygulamak önerilir. Premedikasyon (antihistaminik ve steroid) bazı durumlarda semptomları azaltabilir ancak IgE-aracılı anafilaksiyi engellediğine dair güçlü kanıt yoktur. Tablo: Perioperatif En Sık İlişkili Ajanlar ve Pratik Notlar Ajan/Sınıf Olası Mekanizma Tipik Başlangıç Pratik Not Nöromüsküler bloke ediciler (suksinilkolin, rokuronyum) IgE aracılı / mast hücre degranülasyonu İndüksiyon sırasında veya kısa süre sonra Yüksek çapraz reaksiyon; alternatif non-depolarizan ajanlar da test edilmeli Antibiyotikler (özellikle beta-laktamler, vankomisin) IgE veya non-IgE İlaç uygulamasından dakika–saat içinde Önceden alerji öyküsü sorgulanmalı; gerekiyorsa skin test Lateks IgE aracılı Temasla dakikalar- saatler Lateks-free protokol ve işaretleme önerilir Klorheksidin IgE veya temas dermatiti Topikal uygulamadan kısa süre sonra Alternatif antiseptiklere geçiş düşünülebilir Opioidler (morfin vs fentanyl) Doğrudan histamin salınımı (non-IgE) İ.V. sonrası hızlı Semptomlar genelde cilt ve hemodinamik ile sınırlı; değişimle kontrol Uygulama Önerileri ve Hasta Bilgilendirmesi Perioperatif dönemde alerjik reaksiyon geçiren hastaların taburculuğunda olayın ayrıntılı bir raporu verilmelidir: hangi ajanların kullanıldığı, başlangıç zamanı, uygulanan tedavi ve laboratuvar sonuçları (ör. tryptaz). Hastaya ve birinci basamak hekimine bildirilecek şekilde alerji kartı veya dijital etiketi sağlamak, gelecekteki maruziyetleri önlemede etkilidir. İleriye dönük cerrahi veya tıbbi girişim planlanırken mutlaka alerji-immunoloji değerlendirmesi istenmelidir. Özetle Perioperatif anestezik alerjisi nadir olmakla birlikte ciddi sonuçlar doğurabilir; erken tanı, adrenalin odaklı hızlı müdahale ve kapsamlı alerji incelemesi yönetimin temel taşlarıdır. Hem ameliyathane ekiplerinin hem de takip eden hekimlerin olay belgelerini düzgün tutması ve hasta eğitimine özen göstermesi, tekrarlayan reaksiyonları önler ve güvenli bakım sağlar.

Yorum yapın