Alerji Adı: Kemoterapi İlacı Alerjisi Alerji riski: Orta — ajan tipine, maruziyet öyküsüne ve uygulama şekline bağlı olarak değişir Belirtiler: Deri döküntüleri, ürtiker, kaşıntı, bronkospazm, hipotansiyon, ateş, mukozal ödem, anafilaksi ve infüzyon reaksiyonları Çapraz reaksiyonlar Platinler ve taxanlar arasında çapraz duyarlılık görülebilir; monoklonal antikorların reaksiyon mekanizmaları farklıdır Acil Durum Belirtileri: Hızlı gelişen nefes darlığı, yaygın ürtiker, dudak/yanak/tongda şişme, bilinç kaybı veya şok bulguları — acil müdahale gerektirir Tedavi / Müdahale: Anafilaktik veya şiddetli infüzyon reaksiyonlarında hemen adrenalin/epinefrin uygulaması, hava yolu ve dolaşım desteği, oksijen, intravenöz sıvı, antihistaminik ve kortikosteroidler; daha hafif reaksiyonlarda infüzyonun durdurulması, semptomatik tedavi ve ileri değerlendirme Kaçınma Önerileri: Alerji geçmişinin ayrıntılı alınması, riskli ajanlarda premedikasyon, uygun infüzyon hızlarının uygulanması, test dozu veya desensitizasyon protokollerinin değerlendirilmesi, alerji/immunoloji uzmanına yönlendirme Kemoterapi İlacı Alerjisi — Tanım ve Önemi Kemoterapi ilaçlarına bağlı hipersensitivite reaksiyonları, kanser tedavisinin uygulama güvenliğini ve sürdürülmesini etkileyebilen klinik durumlar arasındadır. Bu reaksiyonlar immünolojik (IgE aracılı veya hücresel), non-immunolojik (direkt mast hücresi aktivasyonu, sitokin salınımı) veya her iki mekanizmanın kombinasyonu şeklinde ortaya çıkabilir. İnfizyon reaksiyonları ve gerçek alerjik olayların ayırt edilmesi, uygun yönetim stratejilerinin seçilmesi için kritiktir. Nedenleri ve Patofizyoloji Kemoterapi ilaçları farklı mekanizmalarla hipersensitivite oluşturur. Örneğin platin grubu ajanlar (karboplatin, cisplatin, oksaliplatin) haptenleşme sonucu IgE aracılı reaksiyonlara yol açabilirken, taxane grubunda (paklitaksel, doksetaksel) reaksiyonların bir kısmı taşıyıcı çözücüler (Cremophor EL, polysorbate 80) veya doğrudan mast hücre uyarımı ile ilişkilidir. Monoklonal antikorlar ise hem infüzyon ilişkili sitokin salınımı reaksiyonlarına hem de antijen-spesifik immün yanıt ile ilgili alerjiye neden olabilir. Risk Faktörleri Tedavi sürecinde tekrarlayan maruziyet, artan kümülatif doz, daha hızlı infüzyon hızları, önceki reaksiyon öyküsü, alerjik hastalık öyküsü (astım, atopik dermatit) ve bazı ilaç protokollerinde premedikasyon eksikliği riski artırır. Ayrıca ilaç türü ve solvent kullanımı da belirleyicidir; örneğin paklitaksel reaksiyonlarında solvent önemli rol oynar. Belirtiler ve Klinik Sunum Reaksiyonlar sıklıkla tedavi sırasında veya kısa süre sonra görülür. Akut belirtiler arasında ürtiker, kaşıntı, kızarıklık, bağlı bronkospazm, göğüs sıkışması, hipotansiyon ve anjiyoödem yer alır. Daha geç tip reaksiyonlar ise makülopapüler döküntü, ateş ve organ tutulumları şeklinde ortaya çıkabilir. İnfizyon reaksiyonlarını gerçek anafilaksiden ayırt etmek önemlidir; anafilaksiyi düşündürecek hemodinamik instabilite veya solunum yolu obstrüksiyonu acil müdahele gerektirir. Tanı ve Ayırıcı Tanı Tanı klinik temellidir; reaksiyonun zamanlaması, belirtilerin ciddiyeti ve önceki ilaç maruziyeti önem taşır. İmmunolojik mekanizmayı saptamak için cilt testleri (prick ve intradermal testler), ilaç-spesifik IgE ölçümleri ve gerekirse kontrollü provokasyon testleri kullanılabilir. Ancak kemoterapi ajanlarıyla yapılan testler uzman merkezlerde ve risk değerlendirmesi ile sınırlıdır. Çapraz Reaksiyonlar Çapraz reaksiyon riski ilaç sınıfına göre değişir. Platinler arasında belirgin çapraz duyarlılık bildirimi vardır; bir platin reaksiyonu olan hastalarda diğer platinlere duyarlılık riski yüksektir. Taxane reaksiyonlarında ise hem aynı sınıf içinde hem de çözücüler nedeniyle farklı ajanlarla ilişki görülebilir. Monoklonal antikorlar genellikle hedeflerine özgü olduğundan çapraz reaksiyon riski farklıdır ancak infüzyon ilişkili sistemik reaksiyonlar ortak bir sorun olabilir. Tanı ve yönetimde çapraz reaksiyon potansiyeli her hastada değerlendirilmelidir. Tedavi ve Klinik Yönetim Reaksiyonun ciddiyetine göre yönetim değişir. Hafif-orta reaksiyonlarda infüzyonun durdurulması, antihistaminikler ve kortikosteroid uygulaması ile semptom kontrolü sağlanabilir; düzelme sonrası infüzyon yavaşlatılarak güvenli bir şekilde tedaviye devam edilebilir. Şiddetli reaksiyonlarda acil protokol uygulanmalıdır: epinefrin (adrenalin) uygulanması, hava yolu stabilizasyonu, oksijen, intravenöz sıvı desteği, H1/H2 blokerleri ve sistemik kortikosteroidler. Reaksiyon öyküsü olan hastalar için alerji uzmanı tarafından değerlendirilmeli; gerekirse desensitizasyon protokolleri veya alternatif ilaç seçimi planlanmalıdır. Desensitizasyon Desensitizasyon, ilacın artan küçük dozlarla kontrollü olarak verilerek kısa süreli tolerans oluşturulmasını amaçlar ve özellikle alternatif etkili ajan bulunmadığında uygulanır. Bu prosedürler hastane ortamında deneyimli ekip tarafından yapılmalı, acil müdahale ekipman ve ilaçları hazır bulundurulmalıdır. Önleme ve Kaçınma Önerileri Risk azaltma stratejileri arasında ayrıntılı ilaç ve alerji öyküsü alınması, riskli ajanlarda yeterli premedikasyon (kortikosteroid, antihistaminik) uygulanması, uygun infüzyon hızlarına uyma, tedavi sırasında yakın izlem ve erken semptom tanı konması yer alır. Reaksiyon öyküsü varsa alerji-immunoloji konsültasyonu ile cilt testi veya desensitizasyon kararı verilmeli, gerekiyorsa alternatif ajan tercih edilmelidir. Tablo: Yaygın Kemoterapi Grupları ve Reaksiyon Özellikleri İlaç Grubu Örnek Ajanlar En Sık Görülen Reaksiyon Tipi Çapraz Reaksiyon Riski Platinler Karboplatin, Cisplatin, Oksaliplatin IgE-aracılı gecikmiş veya akut hipersensitivite, ürtiker, anafilaksi Yüksek (aynı sınıf içinde belirgin) Taxanlar Paklitaksel, Doksataksel İnfüzyon reaksiyonları (mast hücre aktivasyonu, solvent etkisi) Orta (ajan + çözücü ilişkili) Monoklonal Antikorlar Rituksimab, Trastuzumab, Pembrolizumab İnfüzyon ilişkili reaksiyonlar, nadiren IgE-aracılı alerji Düşük-orta (hedefe ve immün mekanizmaya bağlı) Diğer Bleomisin, Ifosfamid, diğer sitotoksikler Döküntü, ateş, nadiren şiddetli hipersensitivite Değişken İleri Değerlendirme ve Uzman Yönlendirmesi Kemoterapi ilişkili alerji vakalarında multidisipliner yaklaşım esastır. Onkoloji ve alerji-immunoloji ekipleri birlikte çalışarak risk değerlendirmesi, tanı testleri, desensitizasyon gerekliliği ve alternatif tedavi planlaması yapmalıdır. Hastalara reaksiyon belirtileri, acil başvuru kriterleri ve sonraki tedavi protokolleri hakkında açık bilgi verilmelidir. Pratik Öneriler Hasta ve Klinik İçin Tedavi öncesi ayrıntılı ilaç ve alerji öyküsü alın. Riskli ilaçlarda uygun premedikasyon ve yavaş infüzyon hızları uygulayın. Reaksiyon durumunda infüzyonu hemen durdurun ve gerekli acil müdahaleyi başlatın. Tekrarlayan veya şiddetli reaksiyonları alerji uzmanına yönlendirip cilt testi veya desensitizasyon planlayın. Her hasta ve her ajan için değerlendirme bireysel olmalıdır; tedavi kararı alırken fayda-zarar dengesi, alternatif seçenekler ve tedavinin amacı göz önünde bulundurulmalıdır. Klinik şüphe halinde uzman konsültasyonu ve gerektiğinde hastanın merkeze sevki önerilir.